20 Eylül 2017 Çarşamba

Konserve Zehirlenmesi

Son bir kaç gündür vakitsizlikten yazmam gereken önemli bir konuyu şimdi yazıyorum.

"Konserve Zehirlenmesi"

Hepinizin bilinçli tüketiciler olduğunu düşünürsek, gıdalarımızın çoğunda çeşitli bakteriler bulunduğunu biliyorsunuzdur. Ancak bunlar doğal şekillerde ve belli bir oranda bulunur.
Bu bakteri sayısı ve türleri çeşitli etmenlere göre değişebilir. Bakterilerin aşırı çoğalması, farklı bakteri türlerinin bir araya gelmesi gibi; bir ya da bir kaçı gıda maddesi üzerinde bulunursa, söz konusu besin, vücuda bir nevi truva atı gibi girer ve gıda zehirlenmesine yol açar. Pişirme süresi, ısısı  ve bekleme süre faktörleri gıda üzerilerindeki bakteri oluşumlarında doğrudan rol oynar.

Gıda zehirlenmelerinin %90’ı özellikle ya uygun süre ve sıcaklıkta pişirilmeden kapatılan kavanozlar ya da pişirilmeden tüketilen konserveler yüzündendir.

Müşteri kitlemin bilinçli tüketici olduğundan emin olduğum için, daha önce bilgilendirme gereği duymadığım yazıyı, n'olur n'olmaz diye genel olarak yazma ihtiyacı hissettim. 

Domates ve biber konservesi yaparken, öncelikle hijyen konusuna dikkat ediyorum.
Kendime yaptığım kazanda sizlerin de domates veya biberlerini pişiriyorum.
Yani hepimiz aynı kazanda yiyoruz.
Sofralarımıza çeşitlilik katarken; sağlığımızı da koruyabilmek için konserve ve turşu gibi salamura besinlerin hazırlanması, saklanması ve tüketilmesinde dikkat edilmesi gereken hususların en önemlisi, ısıya dayanıklı cam kaplar kullanılmasıdır. 
Yani cam kavanozlar.
Kavanozların hepsi daha önce kullanılmamış cam ürünü satılan dükkanlardan alınan kavanozlardır ki biz; yıllardır aynı firma ile çalışıyoruz.
Aynı şekilde kapaklar konusunda da hassasım. Sıfır kapak olmazsa olmazımdır. Bazen üzerinde başka bilindik bir markanın kapağını kapatıp satanlar görüyorum facebook veya instagramda. 20-30 kuruşa satılan sıfır kapak sizin hayatınızdan değerli olmamalı diye düşünüyorum.
Neyse..
Aldığım kavanoz ve kapakları kaynar sularda, sadece zeytinyağı sabunu rendesiyle yıkıyorum, kağıt havlular ile kurutuyorum. 
Domatesleri kabuklarını soyduktan ve kestikten sonra tuzu ve yağıyla iyice kaynatıp pişirdikten sonra başka bir tencerede kaynamakta olan sıfır kapaklarla anında kapatıyorum.
Bilek gücü isteyen, ellerin yanmasını düşünmeden, 1-2 saniye bile beklemeden hemen kapatılması gerektiğinden çok yorucu bir iş. Hele ki tek seferde 100-200 kg domatesten yapıyorsanız (sürekli kollar havada ve tabii ki yaz aylarında gündüz vakti sıcakta yapıyorsanız) gerçekten yorucu.

Bu kavanoz kapakları tabii ki fabrikasyon ve aşağı fotoğrafta okla gösterdiğim beyaz halka şeklindeki yerin malzemesi plastik ve kaynar sudan çıkan kapağın o kısmı cam kavanozun ağzıyla birleşiyor. Birbirlerine değip sıcakla temas edip ters kapanınca vakum etkisi görüyor. 




1 gün süreyle ters kapalı bekleyen kavanozu ertesi gün düz şekline çevirdiğimizde, basınçtan ötürü kapağın üst ortası içeri göçmüş oluyor. Bu da siz kavanozu açana dek ortalama 1-2 sene tazeliğini koruyor anlamına geliyor. Sizden hep kapakları açması çok zor karşılıkları alıyorum, kusura bakmayın iyiliğiniz için. İyi ki zor açılıyor. (:



Bazen fabrikasyon hatası, okla gözüken plastik halka tam denk gelmiyor ve siz kapağı sımsıkı kapattım sanıyorsunuz ve ters çevirip bekliyorsunuz fakat kavanoz zaman içinde yavaş yavaş hava alıyor ve oksijenle birleşip zehirli bakterileri üretmeye başlıyor. İşte tam da bu yüzden marketlerde de kapağı bozuk, yere düşmüş ezik, çizik konserveleri almayız ve üzerilerinde de uyarı notu bulunur. 
Cam konservede zaten bunu anlarız içi görünür. Kapak şişer ve konserve artık yenmez. Nasılsa pişince bakterisi ölür mantığı da son derecede yanlış ve ölümcül bir hatadır. 





Malesef elimde kapağı bozuk konserve olmadı ve fotoğrafını çekemedim ancak internetten alıntı bir fotoğraf her şeyi gösteriyor. Domates konservesi sağlam ve bozuk olan yan yana, hemen diğer fotoğrafta da kapalı ayranın şiştiği kapak gözüküyor. 





Yani kısacası; konserveler tüketilmeden önce mutlaka kontrol edilmelidir. Kavanoz kapağının şişmemesi, kenar kısımlardan sızıntı yapmaması, kapak açılırken fışkırma yapmaması ve kendine has koku ve renkte olmasına dikkat edilmelidir. 

Şimdilik bu kadar (:



6 Eylül 2017 Çarşamba

Lavanta Yağı

LAVANTA YAĞI 

Lavanta ve lavanta yağı, aromatik bitkiler arasında en güzel kokuya sahip olan bitkilerden biridir. Lavanta yağının yalnızca bir kaç damlası ile bir çok konuda yarar sağlayabilirsiniz.
Tabii ki en doğalından, gerçek ve az bulunanından.




LAVANTA YAĞININ SAÇA FAYDALARI NELERDİR?

  • Saç dökülmesini önler. 
  • Saçkıran için de kullanılabilecek bir yağdır. 
  • Bitlenmeyi engelleyici özelliği de vardır. Lavanta yağının kokusu sayesinde bitler saçtan uzak durur. Yalnız çocuklar için kullanacaksanız öncelikle mutlaka bir doktora danışmalısınız. 
  • Kepekleri yok eder.
  • Saçların daha çabuk uzamasını sağlar.
  • Saç kepeklerini giderici ve saç köklerini besleyerek dökülmeleri önleyici etkisi olabiliyor. Saç derisine masaj yaparak uygulayabilirsiniz.
3-4 damla Lavanta yağını, 2-3 damla kantaron yağını bir kasede karıştırıp saçınıza uygulamadan önce cildinizde küçük bir bölgeye sürün ve alerjik reaksiyon olup olmayacağını görün. Eğer alerjik reaksiyon olmadıysa, yağı masaj yaparak saç diplerinize uygulayın. Saçınıza havlu veya streç film sarın ve 10 dakika bekleyin. Haftada 3-4 gün bu uygulamayı yapabilirsiniz. Saça olan faydalarını tam görebilmek için bu uygulamayı 2 ay boyunca tekrarlayın.



LAVANTA YAĞININ CİLDE FAYDALARI NELERDİR?
  • Bir pamuk yardımıyla dudaklarınıza bir kaç damla yağ sürmeniz çatlamaları önleyebiliyor.
  • Yaşlanma karşıtı olarak kullanılabilir. Yaşlanma ile ortaya çıkan kırışıklıkların azaltılmasına fayda sağlar.
  • Temiz bir pamuk yardımıyla yaralarınıza süreceğiniz birkaç damla lavanta yağı yaralarınızın daha hızlı iyileşmesini sağlayabilir.
  • Yanıkların ve yaraların çabuk iyileşmesine yardım eder.
  • Egzama ve sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarına yarar sağlar.
  • Akne ve sivilceleri yok edici etkisi vardır.



LAVANTA YAĞININ GENEL OLARAK DİĞER ÖZELLİKLERİ 
  • Soğuk algınlığı için oldukça faydalıdır. Boğaz enfeksiyonları, öksürük, grip, astım, sinüs tıkanıklığı, bronşit, boğmaca, larenjit ve bademcik iltihabı gibi çeşitli solunum yolu rahatsızlıkları için kullanılabilir. Bazı etkileri için boyun ve göğüs bu yağ ile ovulabilir. Suya iki üç damla kadar damlatıp buharını soluyabilir. Balgam söktürücü özelliği de vardır.
  • Strese iyi gelir. Lavanta aroma terapisinin strese iyi geldiğine dair birçok çalışma yapılmıştır. Bunlardan birinin sonucuna göre, günde 80 mg lavanta yağı kullanan kişilerde depresyon oranında %32.7’ye kadar azalma görüldü.
  • Kas ağrılarına fayda sağlar. Aynı zamanda romatizma, burkulmalar, sırt ağrısı gibi ağrılar için de faydalı bir yağdır. Düzenli şekilde masaj yapılarak kullanıldığında ağrıları hafifletir.
  • Uykusuzluğa iyi gelir. Yastığınıza bir kaç damla lavanta yağı damlatarak daha rahat bir uykuya geçiş aşaması sağlayabilirsiniz. Uykusuzluğa karşı etkileri için, uyumadan önce boynunuza, göğsünüze yada bileklerinize lavanta yağı sürebilirsiniz. Bu sayede vücudunuzda rahatlama olur ve rahat bir şekilde uyuyabilirsiniz.
  • Baş ağrılarını hafifletici özelliği vardır. Migren gibi şiddetli baş ağrılarına iyi gelir. Nöroloji European Journal dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, 15 dakika boyunca lavanta yağı solunduğunda migren ve baş ağrılarında önemli azalmalar görülmüştür.
  • Doğal bir parfüm olarak kullanılabilir. Mükemmel kokusu sayesinde adeta bir parfüm özelliği vardır. Parfüm olarak kullanmak ve güzel koku yaymak için 2-3 damla yağı avuç içinize damlatın. Ellerinizi birbirine sürtün ve kıyafetinize yada cildinize sürün. Bu şekilde güzel kokabilirsiniz. Parfüm elde edilebilecek bir diğer yöntemde ise püskürtme yapabileceğiniz bir şişeye bir bardak su doldurun. Suyun içine 2 damla lavanta yağı damlatın. Püskürtme şişesini çalkalayıp püskürtebilirsiniz. Bu sayede güzel koku etrafa yayılacaktır. Sedir ağacı yağı gibi yağlarla birleştirerek de kullanabilirsiniz.
  • Mide bulantısını yatıştırır. Mideniz bulanıyorsa yada midenizin bulanacağını hissediyorsanız, yine bu yağı kullanabilirsiniz. Bunun için kıyafetlerinize birkaç damla lavanta yağı püskürtebilir yada bileklerinize bu yağdan sürebilirsiniz.

4 Ağustos 2017 Cuma

Sarı Kantaron Yağı

Selamlar tekrar,

Son günlerde sosyal medya sitelerinde en çok reklamı yapılan kantaron yağı ama taklitlerinden sakının!!!! Her derde deva kantaron yağı, yara, yanık izleri, mikrop öldürücü, #fibromiyalji ağrılarına, Başağrısı, ağrısı, mide ağrısı, hazımsızlık şikayetleri, sinir uçlarından kaynaklanan ağrıları geçirmede etkilidir. #sarikantaron #kantaronyagi Sarı kantaron otundan kantaron yağı #kantaronyagi

Daha önce yazmış olduğum kantaron yağı yapımı ve kullanımı adlı yazıyı güncellemek yerine yenisi yazmaya karar verdim.

Çünkü çok fazla soru geliyor.





Öncelikle Kantaron otu, Sarı kantaron otu, kantaron çiçeği diye farklı isimlere sahip.
Bahar aylarında topladığımız Kantaron otlarının sarı çiçeklerini ayırıp, yıkayıp, süzüp, saf Kaz Dağları'nın Zeytinyağında en az 40 gün bekletiyoruz.

Sadece sabah güneşi veya sadece öğle güneşini görecek şekilde uygun bir yerde bekletilmelidir.  En sonunda da karanlık, çok serin olmayan bir bölümde bekletilir daha önce de dediğim gibi en iyi dileklerle, kullanana şifa olsun diyerek süzer şişelerine doldururuz.




Ben Kantaron yağsız bir hayat düşünemiyorum 😏 #kantaronyagi nin günlük ağrılara etkisini bizzat yaşayan biri olarak öneriyorum. Başınız ağrıdığı zaman hemen apranax, arveles, majezik gibi ilaçlara mı sarılıyorsunuz? ilaç kullanmadan baş ağrınızı geçirebilirsiniz. Ben yıllardır ilaç kullanmıyorum. Çoğu ağrının sinir uçlarına bağlı olduğunu bilenler kantaron yağı kullanıyor. Hiçbir yan etkisi olmayan doğanın mucizesi.

Kantaron yağı 
*Sivilce ve cilt lekelerinin temizlenmesinde oldukça olumlu etkileri olan bir yağ türüdür. 
*Ciddi bir antiseptiktir. 
*Ölü derinin temizlenmesini ve yeni hücrelerin oluşmasını sağlar. 
*Bu arada sivilceler üzerindeki bakteriyel etkinliği de ortadan kaldırır. 
*Her akşam yüzümüzü iyice yıkadıktan sonra, cildimize bir pamukla uygulamamız kantaron içerisindeki antiseptiklerin sivilceler üzerinde etkili olması için yeterli olacaktır. 
*Barındırdığı antiseptikler bakterileri yok ederken, yağ asitleri cildin yenilenmesini sağlayacak ve cilt lekelerini yok edecektir.
Ayrıca;
*Hamilelik çatlakları
*Varisler
*Kas ağrısı 
*Günlük baş ağrıları
*Saç dökülmesi
*Evcil hayvanların cilt problemleri
*Cilt kuruluğu
*Selülitlere 
*Mide ağrısı, hazımsızlık, şişkinlik
*Ameliyat izleri
*Yanıklara
*Tırnak hastalıklarına
ve,
*Sinir uçlarından kaynaklı bilimum rahatsızlıkların düzelmesine dahili ve harici kullanımda yardımcı olur.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Organik Sirke Faydaları


Elma sirkesi asırlar boyunca hastalıkları tedavi etmek için kullanılmıştır. Bugün marketlerin raflarını süsleyen elma sirkesinin sağlık açısından hiçbir faydasının olmadığını söyleyebilirim. Sağlık için faydalı olan elma sirkesi doğal yöntemlerle yapılanlardır. Çünkü elma sirkesini önemli bir şifa kaynağı kılan şey içerdiği elma asididir.. 

Elma sirkesi, birçok hastalık için şifa kaynağıdır. Ayrıca hastalıklara yakalanma riskini azaltır ve metabolizmayı kuvvetlendirir. 

Tıp alanında da elma sirkesi doğal antibiyotik olarak hastalara tavsiye edilmektedir. 
Elma sirkesi, birçok organın sağlıklı çalışmasına yardımcı olduğu gibi cilt sağlığı için de önemli bir besin kaynağıdır.

Saç için; 
Saçlarınızı şampuanladıktan sonra elma sirkesi ile durularsanız daha parlak ve hacimli olmalarına yardımcı olabilirsiniz. Boş bir şampuan şişesine yarım yemek kaşığı elma sirkesi ve bir fincan soğuk su koyarak çalkalayın. Etkili sonuç için haftada iki kez şampuan sonrası bu elma sirkeli su ile durulama yapmanız yeterli olacaktır. 



Kepekten kurtulmak için ise, üç ölçek su ile bir ölçek elma sirkesini karıştırın. Kafa derisi üzerine bu karışımı uygulayın ve 30 dakika sonra yıkayın.

Cilt için;
Elma sirkesini 2 ölçü su ile seyreltin ve bu karışımı bir pamukla yüzünüze yayın. Bunu akşam yüzünüzü yıkadıktan sonra ve sabah nemlendirici olarak uygulayabilirsiniz. Ayrıca yüz lekelerinin veya sivilce izlerinin hafiflemesi için, lekeler üzerine parmak ucunuzla elma sirkesi sürüp, yıkamadan ve silmeden yatabilirsiniz.

Sirkeyi sulandırarak bir tonik olarak kullanabilirsiniz. Bu amaçla iki ölçü su ile bir ölçü sirkeyi karıştırın. Hassas bir cilde sahip olanlar bir ölçü sirke ile üorganik Sirke Faydalarıç ölçü suyu karıştırabilirler. Yüzünüzü duruladıktan sonra, bu çözeltiden bir miktar hafifçe sürün.

Diş için;
Elma sirkesi dişteki lekelerin temizlenmesinde yardımcı olabilir. Dişlerinizi elma sirkesi ile ovun ve ağzınızı su ile çalkalayın.


Kilo kontrolü için;
Elma sirkesi kilo vermeye yardımcı olabilir. Günlük kilo kontrolü için iki çay kaşığı elma sirkesini yarım litre suya katın ve bu suyu gün boyunca yudumlayın.
Elma sirkesi toksin atıcıdır. Araştırmalar kardiyovasküler dolaşımı geliştirdiğini ve karaciğeri temizlediğini göstermektedir.


Hazımsızlık için;
Basit bir su ve elma sirkesi kombinasyonu hazım sorununuzu doğal yollarla çözebilir. Her öğünden yarım saat önce içmeniz yeterli.
Bağırsak florası için son derece faydalıdır. 


Evcil hayvanlarınız için;
Elma sirkesi evcil hayvanlarda pire kovucu olarak kullanılabilir. 1 ölçü elma sirkesi ile bir ölçü suyu karıştırıp evcil hayvanınızın tüm kürküne spreyle püskürtün ve birkaç gün tekrarlayın. Pire varsa yok olacaktır.





Tırnak Mantarı için;
Tırnaklara günde en az üç kez hafifçe sirkeyi sürün. Sirkenin tırnak yatağına gittiğinden emin olun. Kendi kendine kuruduğundan emin olun ve durulamayın. 


Ev temizliği için;
Elma sirkesi kullanarak evinizde ve günlük yaşantınızda doğal olmayan kimyasal ürünlerin tüketimini azaltabilirsiniz. Bakınız zehirsiz ev yazım (:

Bağışıklık sistemini güçlendirir
Kan şekeri seviyesinin düzenlenmesine yardımcı olur
Vücudun temizlenmesine ve toksinlerden arınmasına yardımcı olur
Ağız kokusuna karşı savaşır
Kilo vermeye yardımcı olur
Karbonat ile karıştırarak ayak mantarının iyileşmesine yardımcı olur.


9 Mayıs 2017 Salı

Kudret Narı Yağı


Gastrit ve ülser gibi mide rahatsızlıklarının en iyi ilacı kudret narıdır.Bahçelerde yetişen kudret narı, genellikle temmuz ve ağustos aylarında meyve veren bir bitkidir.10-20 cm boyunda, geniş bir mekik şeklindeki meyvelerin üzerleri pürüzlüdür.Önceleri yeşil olan bu meyveler olgunlaşınca sarı veya turuncu bir renge dönüşür.



Kudret Narı Yağı

Kudret narı içerisinde bulundurduğu vitaminler ve mineraller nedeniyle insan vücuduna oldukça faydalıdır. Birçok hastalığa şifa olan bu bitki, çeşitli şekillerde tüketilmektedir. 
Kudret narı yağı, hemen her cilt sorununa, egzema hastalığına iyi gelmektedir. Bu nedenle bol tüketilen ve zor bulunan bir bitkidir. Kudret narı yağı sadece cilt sağlığı değil, içinde bulunan vitamin ve minerallerden dolayı, genel insan sağlığı açısından oldukça önemli bir yağdır.
Kudret narı yağının özellikle demir minerali, fosfor minerali, kalsiyum minerali içermesi ve yine içeriğinde bulunan B vitamini sayesinde oldukça etkili bir besin kaynağı olduğu bilinmektedir. Bu bitkinin yağı, eskilerden beri insanların kullanmış olduğu doğal bir ilaç görevi görmektedir. 

Kudret narı yağı yapımı
kudret narı yağının yapılışında bir adet olgunlaşmış olan kudret narını temin ederek, temin edilen kudret narını ufak ufak parçalar haline getiririz. Sonrasında ufak ufak doğranmış olan kudret narı küçük bir kavanoza ya da bir şişeye koyulur. Kavanoza koyulan doğranmış olan kudret narının üzerine doğal zeytin yağı ilave edilir ve 25 gün kadar bu kavanozda güneşin altında bırakıldıktan sonra kudret narının zeytinyağı ile iyice özdeşleşmesi ile kudret narı yağını elde etmiş oluruz. Sağlığınız açısından bu yağı rahatça kullanabilirsiniz. 
Kudret narı yağı, Dahili ve harici kullanılır.

-Kudret narı yağının ülser hastalığına, gastrite, bağırsaklardaki birçok rahatszlığın giderilmesinde oldukça faydalıdır.
-Karaciğer rahatsızlıklarının giderilmesinde kullanılmakta ve fayda sağlamaktadır.
-Egzamaya ve sedef hastalığına iyi gelir.
-Vücutta oluşmakta olan yaraların giderilmesinde merhem olarak kullanılır.
-Cilt sağlığı açısından oldukça önemlidir.
-Bağırsaklarda yavaşlığı yok eder ve düzenlilik sağlar.
-Bu yağın kullanımında hücrelerin yenilenmesi sağlanır.
-Bayanlarda adeti düzenler ve ağrıları giderir.
-Yanık ve yara oluşumlarında kullanılır.
İçerdiği minerallerden dolayı sağlık açısından faydalı olmaktadır.

Her şeye şifa olduğu gibi yaz aylarında güneş yanıklarına da çok iyi gelmektedir. Kısacası bütün cilt yaralarına iyi gelen bu yağ her zaman evlerimizde bulunması gereken bir bitkisel üründür. 



Bu kadar faydalı olan bir bitki yağını kullanmayıp da içerisinde birçok zararlı kimyasallar bulunan tıbbı ilaçları kullanmak oldukça saçma gelmiyor mu size de. Ben  bitkisel olan hiçbir şeyi denemekten kaçınman anca hiç bilmediğim, duymadığım bir ot ise araştırırım. Unutmayın, bitkisel ilaçlar, kimyasal ilaçlardan daha önde tutulması gereklidir. Çünkü  bitkisel ilaçlar her zaman daha az  yan etki göstermektedir.

29 Nisan 2017 Cumartesi

Zeytinyağlı Enginar Dolması

Normalde tarif yazmıyorum bilen billir.
Ama konu enginar olunca herkesin yemesi gerekiyor. Sevmeyen insana bile enginar yediren yemek bu (: Enginar yararlarını anlatmıyorum karaciğer dostu olduğunu biliyorsunuz zaten. Ben genelde pişirmeden yerim enginarı ama bu tarif pişirilerek yapılıyor. Hazır mevsimi gelmiş, egenin incisi "ENGİNAR"


3 adet taze enginar (orta boy)
1 adet limon 
Enginar Sapı


İç malzemesi:
1 enginara 1 çorba kaşığı pirinç yani 3 çorba kaşığı pirinç
1/2 demet dereotu
Bir kaç yaprak taze nane
1 çay kaşığının ucu tarçın ve yeni bahar
1 çay kaşığı ucu tuz
1/2 limonun suyu
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1/3 çay bardağı sıcak su

Enginarların kararmasını önlemek için bu yemeği çok hızlı yapmamız gerekiyor.
Enginarları iyice yıkıyoruz, bir kapta su içinde bekletip bir kaç kere suyunu dökmeliyiz.
Fotoğraftaki gibi tencerede düz durması için enginarın alttaki sap kısmını kesip, 
sertleşmiş dış yapraklarını iki sıra kadar temizliyoruz.
Enginarın tam ortasını içini harç ile dolduracak şekilde elimizle açıyoruz. Enginarın alt kısmını bıçakla düzeltip beyaz kısmının çıkmasını sağlıyoruz.
harcı hazırlayıp zeytinyağında biraz soğanı ve pirinci kavurup üzerine tuz, nane, dereotu, yeni bahar (dilerseniz şeker ama ben kullanmadım) limonun suyunu ekliyoruz. Kavrulduktan sonra sıcak suyuda ekleyip biraz bekliyoruz. Ve enginarları bu malzeme ile dolduruyoruz. Tencerenin 1/3'ü dolacak şekilde su ekliyoruz. Orta ateşte en az 1-1,5 saat pişiriyoruz.




NOT: Yerken tatlı kaşığı ile yiyebilirsiniz. Yapraklarını da dişlerinizin arasında emerek tüketebilirsiniz (:

NOT: Enginar sapının içindeki beyaz kısmı ister taze şekilde tüketebilirsiniz



28 Mart 2017 Salı

Kimyasalsız ve Zehirsiz Ev - 2


 Sirke Mucizesi ve Ev temizliği


Çağımızın en büyük dertlerinden biri aslında bulaşık ve çamaşır deterjanları. Hiçbir makine deterjan kalıntısını tamamen çıkartmıyor.  Soru: Hangimiz kaynatıyor çamaşırlarını, giysilerini eskilerin yaptığı gibi? Cevap: Hiç birimiz. 100°'den daha fazla sıcaklıkta yıkarsanız mikroplar temizlenir ama böyle bir olanağımız olmadığı için yapamıyoruz ki olsada kıyafetin ömrünü çok kısaltır. Hatta kıyafet giyilmez hale bile gelebilir. Çoğu zaman çamaşırlarımızı yıkadıktan sonra çamaşırların üstünde deterjan izi kalır. Bazısı gözle görülür bazısı görülmez. Vücudumuz o deterjanı emer. Bu da uzun vadede sağlık sorunlarına sebep olur. Ne yaparsak bunu en aza indiririz? Tabii ki çamaşırlarınız iyice temizlensin diye çamaşır makinasına deterjan almak zorundasınız, şehir suları kireçli olduğu için kireç çözücü almak zorundasınız ve güzel koksun diye yumuşatıcı almak zorundasınız, Aslında hiçte zorunda değilsiniz eskiden deterjan mı vardı hayır,  diyorum ya her kimyasalın doğadan alternatifini araştırıyorum, işte bir çok temizlik ürünümü doğadan hallediyorum. Biraz zeytinyağı sabunu rendeleyip, karbonat ile karıştırıyorum. Bu karışımla çamaşırlarınızı çamaşır makinasında yıkayabilirsiniz. Yok illa ben deterjan alacağım diyorsanız deterjan ile yıkadığınız kıyafetlerinizin yumuşatıcı kısmına yarım su bardağı sirke dökmeniz yeterli olacaktır. Kıyafetlerinizin deterjan kalıntılarından arındığını göreceksiniz.
Bazen istediğiniz kadar mükemmel ve hatasız şekilde kıyafetlerinizi yıkayın yine de kıyafetlerinizde tuhaf bir koku kalır. Bunun nedeni ise çamaşır makinenizin bir şekilde kirli olmasıdır boru içinde kalan su veya kireç. Bunun içinde yine sirke kullanabilirsiniz. 1/2 çay bardağı sirkeyi deterjan kısmına döküp, kısa programda boşken çalıştırıp içini temizleyebiliriz. Ya da her zaman söyledigim sirkeli suyu. Boş bir fıs fıs şişesine doldurup çamaşır makinasının içine de sıkabilirsiniz.




Lekesi çıkmayan giysinizi önce soğuk suda elinizle yıkayın. Daha sonra lekenin üzerine sirke dökün. Sonrasında giysinizi istediğiniz programda yıkayın. Sonucu görünce şaşıracaksınız.

Şehir hayatı 5 dakika bile sokağa çıksanız Üzerinize şehrin kokusu siner. Eğer kıyafetlerinizden sigara veya istenmeyen kokular çıkmıyorsa, yumuşatıcı kısmına sirke dökün. Kıyafetinizde koku kalmayacak.Bazen çamaşırlarımızı yıkadığımız halde evde kedi veya köpek besliyorsak onların tüylerinin hala kıyafetlerimizde kaldığını görürüz. Bunun için de yine sirke kullanabilirsiniz.Bazen yanlış deodorant seçimi nedeniyle koltuk altımızda beyaz lekeler kalabilir. Yumuşatıcı kısmına sirke dökün ve sonucu kendi gözlerinizle görün.


Ocaklarınızı sirkeli su ile temizleyebilirsiniz.  Kimyasal ürün kullandığınızda ocağın ateşinden o buhar bir şekilde pişmekte olan yemeğinizin üzerine gelir. Aynı şekilde Duşakabininizi temizlerken çamaşır suyu ya da başka yüzey temizleyicilerle temizlediğinizde bu kimyasal kalıntıları sıcak suyu açtığınızda buhar olarak onu solumanıza sebep olur. Burada başta akciğer olmak üzere bir çok organımızı etkiler. 

Sirkenin kokusu kalmaz ama siz yinede sirke kokusu sevmiyorsanız, fıs fıs şişesinin içine koyduğunuz su ve sirke karışımına limon kabuğu parçası atmanız, limon kokulu doğal bir temizlik malzemesine dönüşmesini sağlayacaktır (: 





Ekstra bilgi;

*Fırınlarınızın içlerini kimyasal madde kullanmadan sadece karbonat ve sirke ile temizleyebilir, gönül rahatlığıyla yemeklerinizi pişirebilirsiniz.
*Evcil hayvanlarınıza sirke ile pire damlası yapabilirsiniz. Sadece bit,pire ve kenenin bol olduğu zamanlar da haftada 2 kez uygulamanız yeterli olucaktır.
*Camlarınızı sirkeli su ile temizleyebilirsiniz.
*Kepek probleminiz varsa hafif nemlendirdiğiniz saç diplerinize sofra tuzu döküp, ovalayın 5 dk bekleyin. Zeytinyağlı sabunla yıkadıktan sonra, sirke döküp bekleyin. Sonrasında su ile durulayın. Kepek probleminizi kısa sürede geçecektir.


Temiz ve Kimyasalsız ev zor değil..
Yeter ki isteyin (: 

Kolay gelsin hepinize

9 Mart 2017 Perşembe

Makinesiz Sebze ve Meyve Kurutmalarım


Herkese yeniden merhaba (:

Bugün hatta bu gece diyeyim, kurutulmuş sebze ve meyvelerimden bahsedeceğim.

(Bu depremler bütün uyku düzenimizi bozduğu için geceleri uykusuz kalmaya başladık. Umarım en kısa zamanda normale döneriz)


İlk olarak hepinizin çok sorduğu kurutulmuş sebzelerimden başlayacağım anlatmaya, 
ancak şunu da belirteyim meyve ve sebze farklı vitamin ve minerallere sahip olduğundan ve bu vitaminlerden tam manasıyla faydalanmak için bu sebze ve meyvelerin saklanması, kurutması, kuruttuktan sonra saklaması ve pişirme şekline dikkat edilmelidir. 

Çoğunlukla yazın Gökçeada'daki bahçemizden topladığım özellikle koyu yeşil yapraklı olan maydonoz, yeşil soğan, semizotu, dereotu, taze sarımsak, nane, kişniş gibi sebzeleri kesinlikle güneş ışığı altında kurutmuyorum, karanlık, güneş almayan odalarda kurutuyorum. Her zaman gölgede ve hava akımının olduğu yerlerde kurutmalıyız ki vitamin kayıpları olmasın. Sebzeleri mutlaka gölgede kurutuyorum, diye üstüne basa basa söylüyorum ve temiz bir tülbentle örterek bu işlemi gerçekleştiriyorum. Havalar çok sıcak olduğunda 1 günde kuruyor. Ama kışın yada sonbahar gibi serin havada kurutmak zorunda olduğum bazı sebzeleri ortalama 1 hafta sürede kuruduğu oluyor.







Son zamanlarda çok fazla reklamını gördüğüm "meyve sebze kurutma makineleri"ni kullanmıyorum. Her yaptığım ürünü anadan babadan kalma eski usül ile yapıyorum her defasında da söylüyorum, mutfak robotu yerine bıçak,rende,kevgir üçlüsüyle hallediyorum. Bugüne kadar hiç zararını görmedim manuel olmanın (: El emeğine o yüzden saygım var, zira makine ile babamda yapar (: Sonuçta elektrikle çalışan ve kuruması için hava üfleyen bir cihaz, klima gibi. Evet biz klima da kullanmayız (: Evde fazladan ışık yansa, doğayı düşünür kapatırım, faturayı değil. Özellikle evde üflemeli fırın veya mikrodalga da kullanmıyorum, bana hem doğaya saygılı, zararsız, hem daha organik ve sağlıklı araçlar lazım. 

Zeytinleri çekiçle kırmadığım gibi (: klima yerine vantilatör tercih ettiğim gibi. 

Eski usül mevsiminde kuruttuğum sebze veya meyveleri en iyi şekilde saklama yöntemi bez torba ya da cam kavanozlarda serin ve karanlık yerlerde olur.
Çoğunlukla kargo ne kadar hafif olursa sizin için daha iyi olur diye kuru sebzeleri ve meyveleri kese kağıdında gönderiyorum. 









Kuru meyvelere gelince, çok sulu elmaları eğer hava güneşliyse sadece 45dk-1 saat güneşte tutup, sonrasında hemen hava akımının olduğu gölge bir ortama alıyorum. Kısacası elinizde doğadan faydalanacak şansınız varsa meyve ve sebzeleri mümkün olduğunca güneş ışığına direkt maruz bırakmayın.




Kuru meyveleri tüketmek için ben en çok bitki çayını kullanıyorum, sonrasında gün içinde yanıma alıyorum, dağa çıktığımızda küçük enerji topları gibi atıştırmalık oluyor.  Ya da bazı geceler sadece yulaf ve süt içersem üzerine ekliyorum.

Meyve kurutmada sıvı halden katı hale geçme. Bunu hepimiz biliyoruz. Meyvelerin kalori değerinin, yaş olarak alınandan daha fazla olduğunu biliyor muyuz? Çünkü makinesiz kurutma sırasında meyvenin içerisindeki su miktarı yüzde 80 oranında düşüyor. Bu düşüş esnasında meyvedeki şeker, vitamin ve mineraller yoğunlaşıyor. Yani meyvelerin vitamin değeri yoğunlaşıyor ve damak zevki maksimum seviyeye ulaşıyor. Sıkıştırılmış bir lezzet pınarı oluyor kısacası (:

Yedikleriniz içtikleriniz kan, can olarak geri dönsün diyorum ve bu gecelik blogumuzun sonuna geliyorum.
Son olarak sağlıcakla kalın Kaz Dağlarından en organiğinden sevgiler size...

organik reçelci